Dün marmara bölgesinde İstanbul’da Silivri merkezli gerçekleşen 5.8 şiddetindeki depremin etkileri hala devam ediyor. İstanbul Silivri merkezli yaşanan deprem sonrası büyük panik yaşayan vatandaşlar adeta sokaklara döküldüler.Deprem sonrasında ise uzun bir süre gsm operatörleri hizmet veremezken, bazı ilçelerde ise vatandaşlar parklarda sabahladı. Gerçekleşen deprem sonrası yetkililer, oturduğu binalarda çatlaklar oluşan ve hasar oluşan binalara giriş yapılmaması gerektiği uyarıları art arda geldi.Durum böyle olunca, dünden bu zamana kadar ‘Oturduğum bina depreme dayanıklı mı?‘ sorusunu da en çok merak edilenler arasında öne çıktı. Kentsel Dönüşüm Eylem Planı’na göre ülkemizde riskli 6.7 milyon binanın 20 senede dönüştürülmesi hedefleniyor. Her sene 100 bini İstanbul ilimizde olmak üzere toplam 300 bin konut kentsel dönüşüm planı eylemi kapsamında dönüştürülecek. Böylece 5 senede İstanbul’da 500 bin, toplamda ise 1.5 milyon civarında konut dönüştürülecek.İstanbul’da silivri merkezli yaşanan 5.8’lik deprem, bazı binalarda ufak tefek hasarlarla atlatılsa da yakın zamanda beklenen o büyük İstanbul depreminden önce acil önlem almak gerekli. Kentsel Dönüşüm Eylem Planı’nda ülkemizde riskli 6.7 milyon binanın 20 senede dönüştürülmesi hedefleniyor. Her sene 100 bin İstanbul’da olacak şekilde 300 bin konut dönüştürülecek. Ve 5 senede İstanbul’da 500 bin, toplamda da 1.5 milyon konut dönüştürülmüş olacak.
Risk kontrolünde zorunluluk yok
İstanbul’da oturuyorsanız ve oturmuş olduğunuz ev depreme karşı güvenli mi yoksa riskli bir binada mı oturuyorsunuz? sorusunun cevabını öğrenmenin birkaç yolu var. Riskli bina tespiti için kanunlarda bir zorunluluk yok ama oturduğunuz binanızın yapım yılı 1999 yılından önce ise mutlaka kontrol ettirmekte fayda var. 1999’da yaşanan Marmara Depremi’nden sonra yapılan yeni yapılar için bir yönetmelik yayınlanmış ve yapılara bazı kriterler getirilmişti. Oturmuş olduğu binanın riskli olduğunu düşünenlerin kendi güvenliği açısından risk tespiti yaptırması önemli.
Risk kontrolünün 3 yolu varBinanızın riskli olup olmadığının tespiti için 3 farklı seçenek bulunuyor. Bu 3 yöntem, hızlı, orta ve kapsamlı şekilde testler şeklinde sınıflandırılıyor. Depreme dayanıklılık testleri ise bir diğer seçenek olabilir. Bağımsız firmalar aracılığıyla demir ve karot örnekleri alınarak, inceleme yaptırtabilirsiniz. Hızlı şekilde tetkik teknikleri de kısa süreli sonuç veren bir uygulama. Yapılan en yaygın olanı ise bina risk tespiti yöntemi. Eğer bu yöntem tercih edilir ise ve bina riskli çıkar ise yıkılması zorunlu olur. Bu aşamada da kentsel dönüşüm süreci devreye girer.