Türkiye’de afet risklerinin azaltılması etkin afet yönetimi ile mümkün
Türkiye’nin deprem, sel, yangın gibi afetler bakımından yüksek riske sahip olduğuna dikkat çeken Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Tamer Saka, “Afet zararlarının azaltılması ve afetlerin önlenmesi ancak çok disiplinli bir yaklaşımla uygulanacak “afet yönetimi” ile mümkün olabilir. Dolayısıyla yerel yönetimlerin afet yönetimindeki başarısı etkin bir kurumsal yönetim sistemi kurulmasına ve uygulanmasına bağlıdır.” açıklamasında bulundu.
Türkiye’deki yüksek afet risklerinin azaltılmasının ilgili kurum ve kuruluşların oluşturacakları etkin afet yönetimi ile mümkün olabileceğini vurgulayan Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Tamer Saka, “Kurumsal yönetim; afetlerden etkilenmiş olan toplulukların ihtiyaçlarının en akılcı yol ve yöntemlerle karşılanması sağlar. Kurumsal yönetim; hayatın bir an önce normale döndürülmesi, muhtemel afetlerle baş edebilme imkânlarının geliştirilmesi ve en az zarar görmelerini sağlayacak daha güvenli bir yaşam çevresi oluşturulması için yapılması gereken yasal, kurumsal, fiziksel, sosyal ve ekonomik faaliyetlerin tümünü kapsayan önemli bir yaklaşımdır. Afet risk ve zararlarının azaltılması konusundaki misyon ve vizyonunun ne olduğunu; hangi önlemleri almak için nasıl bir yol izleneceğini; merkezde ve yerel düzeylerde nasıl örgütlenilmesi gerektiğini; önceliklerinin neler olduğunu ve hangi kaynakların nasıl kullanılacağını gösteren ve ulusal nitelikteki planların temelini oluşturan kısa, orta ve uzun vadeli faaliyetlerin tümü kurumsal yönetim ile hayat bulabilmektedir. Ayrıca afetlere zamanında, hızlı ve etkili olarak müdahale edebilmek için afet öncesinde yapılması gereken planlama, eğitim, tatbikat, erken uyarı sistemlerinin kurulması, acil yardım malzeme stokları, halkın bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi gibi faaliyetlerin sürekli ve sürdürülebilir bir şekilde sürdürülmesi de etkin bir kurumsal yönetimi gerektirmektedir.” dedi.
Yerel yönetimlerin afet yönetimindeki başarısının etkin bir kurumsal yönetim sistemi kurulmasına ve uygulanmasına bağlı olduğunu da sözlerine ekleyen Saka, “Bir diğer deyişle afet yönetiminin başarıya ulaşması ve toplumsal faydanın maksimizasyonu kurumsal yönetimin varlığına ve etkin işleyişine bağlıdır. Dünyadaki en iyi uygulamalar incelendiğinde (Örneğin Japonya) afet yönetim sürecinin tüm aşamalarında kurumsal yönetim ilke ve uygulamalarının benimsendiği ve aktif bir şekilde uygulandığı görülmektedir. Bu nedenle ülkemizde de afet yönetiminde yaşanan sorunların önlenmesinde, yerel yönetimlerin afet yönetim planlaması yaparken kurumsal yönetim ilke ve uygulamalarını dikkate almaları önemli ve gereklidir. Bu noktada kurumsal yönetim ilke ve uygulamalarının tam ve eksiksiz uygulanması halinde afet yönetiminden beklenen tüm faydaların çok daha hızlı, kolay ve sorunsuz bir şekilde gerçekleşmesi sağlanacaktır.” şeklinde konuştu.
6 Şubat’ta yaşanan ve 10 ilimizi etkileyen deprem felaketine de değinen Saka, “Ülkemizde yaşanan deprem felaketinde yaşanan sorunlara bakıldığında; ciddi bir koordinasyon eksikliği yaşandı. Lojistik faaliyetleri etkin bir şekilde yürütülemezken, çadır, konteyner, temel gıda ürünleri vb. kaynaklar eşit ve adil bir şekilde dağıtılamamıştır. Vatandaşlar doğru bilgiye ulaşamazken, afet yönetiminden sorumlu olan kurumlara karşı güven kaybı yaşanmıştır. Kurumlar arasındaki yetki dağılımında ciddi sorunlar yaşanmıştır. Afet yönetiminde kurumsal yönetim sisteminin varlığı ise bu olumsuz etki ve sonuçların azalmasını sağlayarak, sistemli ve organize çalışmayı sağlar. Hata riskini en az seviyeye indirir. Yetki ve sorumluluk dengesini sağlar. Toplumda güven duygusunun oluşmasına katkıda bulunur. Farklı bakış açıları ve yenilikler yakalamaya yardımcı olur. Her yönetim basamağında etkin zaman yönetimi sağlar. Etkin kontrol sağlar. Hedeflere daha etkin ulaşmaya olanak tanır. Afet yönetimi uygulamalarında stratejik önceliklerin gerçekleşmesine katkıda bulunur. Afet yönetim kapasitesini güçlendirir.” diyerek sözlerini tamamladı.
TKYD Hakkında: Kurumsal yönetim anlayışının ülkemizde tanınması, gelişmesi ve en iyi uygulamalarıyla hayata geçirilmesi misyonuyla hareket eden Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği (TKYD), 2003 yılında gönüllü bir sivil toplum kuruluşu olarak kurulmuştur. Adillik, şeffaflık, hesap verebilirlik ve sorumluluk ilkeleri üzerine inşa edilen kurumsal yönetim anlayışının, etki ettiği tüm alanlarda yol gösterici olma misyonuyla hareket eden TKYD, özel sektör, kamu kuruluşları, medya, düzenleyiciler, sivil toplum kuruluşları ve akademik dünya arasında bir iletişim ağı kurarak kurumsal yönetim uygulamalarının gelişmesini hedeflemektedir. TKYD, UN Global Compact imzacısı ve ICGN üyesidir.