
Başta İstanbul olmak üzere bir çok şehirde yaşanan hızlı dönüşümün en çok komşuluk ilişkilerini zedelediğini söyleyen Nazenin Konakları pazarlama müdürü Duygu Taj, yükselen binalara karşılık mahalle kültürünün hızla eridiğini belirtti. Mübarek Ramazan ayına girdiğimiz bugünlerde yükselen manevi değerlerin etkisiyle herkesin karşılık beklemeden adım atması gerektiğini ifade eden Duyg Taj şöyle devam etti; “Bir çoğumuzun çocukluğunda imkanlar bugünkünden çok daha azdı ama çok daha mutluyduk. Çünkü komşulardan oluşan büyük bir ailemiz vardı. Herkesin birbirinden haberi olurdu. Sıkıntısı olana yardım edilirdi. Hüzün de, mutluluk da paylaşılırdı. Sevgi, saygı gibi insanı insan yapan değerlerimiz çok güçlüydü. Biliyorum hiç bir şey eskisi gibi olmayacak ama yine de komşumuza selam vermeye başlayarak adım atabiliriz. Ara sıra da olsa komşumuzun kapısını çalıp ‘nasılsın’ diye sormalı, birbirimizi kollamalıyız. Böylelikle sonraki adımlar daha büyük atılacak ve biraz olsun komşuluk kültürümüzü koruyabileceğiz.”
Komşular taşınmadan kaynaştılar
Geçtiğimiz gün temelini attıkları Çengelköy’de bulunan yeni projeleri Nazenin Konakları’nda bu kültürü yaşatmak için ellerinden geleni yaptıklarını anlatan Taj sözleriniz şöyle sürdürdü; “Projenin her aşamasında site sakinlerinin mahremiyeti ile birlikte komşuluk ilişkilerini geliştirebilecek detaylar üzerinde çalıştık. Mimari karakterimizde modern mahalle kültürünü yansıtacak ve yaşatacak bir çizgi olsun istedik. Diğer taraftan satış politikası olarak da bu anlayışımızı benimsedik ve olabildiğince uygulamaya çalışıyoruz. Projemizi ziyaret edenler bu politikamızdan çok etkileniyorlar ve bu durum alım tercihlerini etkiliyor.
Daha sonra yakınlarına referans olup kendilerine komşu olmaları için tavsiyede bulunuyorlar. Belki de sektörde ilk defa olarak, proje henüz temel aşamasındayken ve konutların henüz %30’luk kısmı satılmışken ‘Komşu Buluşması’ organizasyonu gerçekleştirdik. Yaklaşık 1 yıl sonra birbirlerine komşu olacak ailelerin şimdiden tanışmalarını, projede yaşam başladıktan sonra birbirlerine yabancılık çekmeden yaşamaya başlamalarını arzu ettik. Güzel binalar inşa etmenin yanı sıra güzel komşuluklar da inşa edilmesine küçük bir katkımız olursa, bizim için gerçek başarı odur.”